Kemikleri gençleştirip güç veriyor! İster çorbasını ister sarmasını yapın, doğal şifa

Kemikleri Güçlendirip Gençleştiriyor: Kara Lahana Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Güçlü ve genç kemiklere sahip olmanın sırrı kara lahanada gizli! Kara lahana, kalsiyum, magnezyum ve K vitamini gibi kemik sağlığı için önemli olan bileşenler açısından oldukça zengin bir sebzedir. Bu nedenle düzenli olarak tüketmek ve öğünlerinize dahil etmek, sağlığınızı desteklemenin harika bir yoludur. Ayrıca, kara lahana ile sarmalardan corbalara, salatalardan kavurmalara kadar pek çok farklı yemek hazırlayabilirsiniz.

Vitamin Deposu

Kara lahana, turpgiller familyasından gelen bir sebzedir. K vitamini, C vitamini, A vitamini, kalsiyum ve demir gibi besin öğeleri bakımından zengin bir doğal kaynaktır. Bu yüzden sofralarınızda ona yer vermek sağlığınız için oldukça faydalı olacaktır.

270 mg Kalsiyum İçerir

Kara lahana, kemiklerin güçlenmesi için gerekli olan kalsiyum, K vitamini ve potasyum açısından zengindir. Bir su bardağı haşlanmış kara lahana, yaklaşık olarak 270 miligram kalsiyum, 800 mikrogram K vitamini ve 222 miligram potasyum içerir. Bu muhteşem sebzeyi sofralarınızdan eksik etmeyin!

Doğal İltihap Giderici

Kara lahana, antioksidanlar açısından oldukça zengindir. Vücudunuzdaki serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi en aza indirerek sağlığınızı korur. Ayrıca, iltihaplanmayı kontrol altına alır ve kemik sağlığınıza olumlu etkiler sağlar.

  • Lif Açısından Zengin

    Bir fincan pişmiş kara lahana yaklaşık 8 gram lif içerir. Sindirim sisteminizin düzgün çalışmasını sağlarken tok hissetmenize yardımcı olur. Ayrıca, sindirimi yavaşlatıp besinlerin daha verimli emilimini sağlar.

Kara Lahana Nasıl Tüketilmeli?

Kara lahanayı haşlamak veya buharda pişirmek, besin değerlerinin korunmasını sağlar. Bu yolla en fazla faydayı sağlayabilir ve sağlıklı bir şekilde beslenebilirsiniz. Ancak, her şeyde olduğu gibi kara lahanayı da dengeli bir şekilde tüketmek önemlidir.

Related Posts

Yaygın virüs ‘öpücük hastalığına’ neden oluyor, kanser riskini de 5 kat artırıyor!

Dünya genelindeki çoğu insanın hayatının bir döneminde enfekte olduğu Epstein-Barr virüsünün (EBV), kansere yakalanma riskini önemli ölçüde artırabileceği ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kanser araştırma ajansının yeni çalışmasına göre, yaygın görülen bu virüs, kişileri henüz kanser teşhisi almadan yıllar önce yüksek risk altına sokabiliyor.

Kavurucu sıcaklarda buzla serinlemek isteyenler dikkat: Yarar sağlayalım derken zarar verebilirsiniz

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde yüksek sıcaklıklara karşı uyarırken uzmanlar sıcak çarpmaları ve özellikle sıcaklarda çalışanlar olmak üzere vatandaşların serinlemek için buz kullanmasıyla ilgili bilgi verdi.

Kanserle mücadelede immünoterapinin kullanımı

İmmünoterapiler onkolojide büyük bir umut kaynağı oldu. Çünkü bu yöntemlerle bugün bile bazı tümör hastalıkları kontrol altına alınabiliyor. Bu nedenle araştırmacılar yalnızca mevcut yöntemleri geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda yeni immünoterapiler üzerinde de çalışıyor

Çatlamış yumurta en tehlikelisi! Rafa asla değdirmeyin, sonu kötü bitiyor

Yumurta, mutfağın vazgeçilmez besinlerinden biridir. Kahvaltıdan akşam yemeğine, tatlılardan tuzlulara kadar sayısız tarifte yerini alır. Ancak bu temel gıda, yanlış saklama yöntemleri nedeniyle sağlık risklerine yol açabilir. İşte çatlamış yumurtalar hakkında bilmeniz gereken detaylar.

Uyku pozisyonu duruş bozukluğu yaratıyor! Nasıl yatarsanız öyle kalkarsınız

Gece uyurken aldığınız pozisyon bütün duruşunuzu etkiler. Eğer çökmeye veya kamburlaşmaya meyilliyseniz basit değişiklikler daha iyi hizalanmayı destekleyebilir ve zamanla biriken gerginliği hafifletmeye yardımcı olabilir. Peki yanlış alınan yatış pozisyonları ve gün içinde yapılan duruş bozuklukları nelerdir?

Saatler harcamaya gerek yok! Bu 15 dakikalık egzersiz bel çevresini de inceltiyor

Alabama Üniversitesi’nden Dr. Elroy Aguiar, her ana öğünden sonra yapılacak yalnızca 15 dakikalık tempolu bir yürüyüşün, kan şekeri ve tansiyon kontrolünde anında etki gösterdiğini, uzun vadede ise diyabet ve hipertansiyon riskini azalttığını vurguluyor.